Bir süredir Afrin'le yatıyor, Münbiç'le kalkıyoruz.
Peki ama neden? Çeyrek asır sonra, bugünü değerlendirecek olan
bizden sonraki kuşakların huzuru, güvenliği ve refahı için.
Türkiye'nin yeni milli güvenlik doktrini, sınırlarının içindeki
önlemlerin çok ötesine geçiyor. Yani, sınırımıza ve en önemlisi iç
barışımıza yönelik tehdidin, kaynağında etkisiz hale getirilmesini
önceliyor. Bunun, anlaşılabilir ve aciliyet arz eden gerekçeleri de
bulunuyor.
Örneğin, Afrin. Halep'in en büyük ilçelerinden olan Afrin'in batısı Hatay, kuzeyi Kilis ilimize komşu.
Doğusunda Azez bölgesi yer alıyor. Ki bu bölge TSK ve Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolünde. Güneydeki İdlib'de ise Türk Ordusu'nun gözlem noktaları var. Suriye iç savaşının yarattığı olağanüstü koşullar olmasaydı da Afrin, Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak adına stratejik önemde bir merkez olarak değerlendirilecekti.