Siyasi gündemin güvenlikle, dış politikanın ekonomi ile iç içe geçtiği bugünlerde başkent kulislerinde, özel toplantılarda, resmi ortamlarda konuşulan pek çok başlık var. Neler mi mesela? Birkaç örnek sıralayalım...
Terörle mücadele... Terör örgütünün taban desteğini kaybettiği, maliyeti az, etkisi yüksek bombalama eylemleri ile ayakta kaldığı izlenimi vermeye çabaladığı anlatılıyor. Bu, biraz da ABD'nin, kuzey Suriye operasyonlarına zemin kazandırma, Türkiye'nin bölgesel dikkatini dağıtma taktiği aslında. Tabii içeride can alıcı soru öylece duruyor... "Terör ne zaman bitecek?" Kastedilen, "Ne zaman marjinalleşecek?" meselesi. Son Bakanlar Kurulu'ndan yansıdığı üzere, Suriye ve Irak'taki yapısal problemler çözülmeden, Türkiye'ye terör ihraç etme süreçleri de maalesef hız kesmeyecek. Lakin bu aşamadan sonra kritik olan husus, "Bölge halkının gönlünün kazanılması, geniş kitlelerin örgüte müzahir çizgiden kurtarılması." Önümüzdeki günler, sivil reçete ile restorasyon hamlelerine sahne olacak. Nitekim bugün Külliye'de gerçekleşecek iftarın konukları Doğu ve Güneydoğu'dan geliyor. Kanaat önderleri, dini şahsiyetler... 7 Haziran-1 Kasım 2015 arasındaki siyasi denge değişiminde çok önemli rol oynamışlardı. Terör örgütü ve siyasal uzantılarını dışlayan, samimi yöre halkına dayanan bu yeni yaklaşımın daha pek çok entegre adımına tanık olacağız.