AK Parti'nin referandum kampanyası tanıtım toplantısı için Ankara Arena'dayız. Bu aziz millet, yönetime demokratik yollarla damgasını vurabilmek için yıllarca arenalarda mücadele etti. Son olarak 15 Temmuz darbe girişiminde görüldüğü gibi devletin ve demokrasinin bekası için canlar da verdi. 16 Nisan referandumunu, "15 TemmuzDirenişi"nden, 7 Ağustos "Yenikapı Ruhu"ndan bağımsız düşünmek mümkün olamaz. Dün, Ankara'dan tüm Türkiye'ye hatta dünyaya yayılan ana mesaj bu idi.
***
Başbakan Binali Yıldırım, "Anlamlı Evet" hedefine varmak için, "Evet'in anlamını" anlatmaya çalıştı. Kürsüye birlikte çıktığı "Ecemsu" ve birlikte indiği torunu "Bahar Sena", Türkiye'nin geleceğinin, umutlarının simgesi oldu. Hepimiz biliyoruz ki bugünün "Evet"i, yarının Türkiyesi için. Başbakan Yıldırım'ın, 15 Temmuz travmasının en dramatik anlarını paylaşırken, gözlerinin dolduğu o sahneler hâlâ hafızamızda.
"...Torunum, 'Bunlar bizim askerimiz değil mi? Neden insanları öldürdüler?' dediğinde, ben cevap veremedim. Ama buna cevap vereceğiz, öyle bir vereceğiz ki bütün dünya görecek."
Bu duygu yüklü diyaloğu hatırlatmamın nedeni şu: Türkiye, anayasa reformu ile siyasi krizleri, hükümet istikrarsızlıklarını tarihe gömecek. 15 Temmuz'u ısrarla vurgulamamın bir diğer nedeni de salondaki havayla ilgili. Arena'da coşkunun tavan yaptığı dakikalarda, darbeyi durduran Tayyip Erdoğan liderliği ile milletin içine işleyen, 15 Temmuz ezanlarının, salalarının yankısı vardı.***
Evet, merhum Erol Olçok'un eksikliği çok hissedildi. Lakin... Gerek salondaki gerekse dışarıdaki vatandaşlar, AK Parti'nin organizasyon kabiliyetinin ve kurumsallığının bir eseriydi. Taban, kenetlendiğini, enerjisini sahaya yansıtmaya hazır olduğunu gösterdi. 16 Nisan bir genel seçim olmadığı için AK Partililerin yanına, toplumun değişik kesimlerinin katkısının sağlanması önemli. Peki, ne için?
Ülkenin "İstiklali, İstikbali, İstikrarı" için...
Son bir not...