İstanbul seçiminin kaderini tayin edecek son düzlüğe girilirken adayların stratejilerine ve muhtemel neticelere dair fikir yürütmek de mümkün hale geliyor.
Hali hazırda iki ana eksen dikkati çekiyor. "Algı üzerinden" seçmenleri konsolide etmeyi sürdüren CHP adayı ile "olgu üzerinden" seçmenlerin günlük hayatındaki acil sorunlara çare üretmeye odaklanan AK Parti adayı. Bir yanda CHP'nin geleneksel kimliğini ve toplum hafızasındaki yerini unutturmayı deneyip, farklı kesimleri etkilemeyi önceleyen aday, öbür yanda 17 yıllık AK Parti iktidar döneminin doğal yıpranma payına karşın deneyim ve istikrar güvencesiyle seçmenin gönlünü kazanmaya çalışan aday. CHP'nin adayı, vaatlerinden ziyade kısa süreli başkanlık macerasından topladığı verileri eğip bükerek kamuoyu yönetimine ağırlık verirken, AK Parti'nin adayı hem spekülatif iddiaları çürütmeye hem de pozitif gündem oluşturmaya çabalıyor.
***
Daha önce vurguladığımız gibi seçimi kazanmanın formülü AK Parti'nin içinde gizli. "Adalet ve Kalkınma!" Bu temel sağlamsa, -şu anda yapıldığı gibi- yargı ve ekonomide güven tesis ediliyorsa geriye tek faktör kalıyor: "Butik seçim kampanyası!" Yani...