Siyaset okumalarında olağan tahminlerin yanı sıra "sürpriz"
olarak nitelenebilecek gelişmelere de hazırlıklı olmak
gerekiyor.
7 Haziran seçimlerinde siyasi zeminde gözlenen kırılma, "lokal ve
dönemsel mi?" yoksa siyasetin yeniden inşasına yol açacak kadar
"büyük ve sürekli mi?"
1 Kasım seçimleri bu kritik sorunun cevabını bulmamıza yol açacak
kadar önemli. Zira siyasetin bundan sonra alacağı şekil AK Parti'ye
bağlı. AK Parti'siz bir hükümet kurulamayacağı çok açık. AK
Parti'nin tek başına iktidar olup olamayacağı ise "büyük meydan
okumaları" beraberinde getirmeye aday!
Bugün kimi yorumcular ve kamuoyunun nabzını tutan uzmanlar AK Parti
için ağırlıklı olarak "sınırda iktidar" öngörüsünde bulunuyor. AK
Parti ile sorunlu etkili gruplar ise iştahla "koalisyon"
bekliyorlar. Koalisyon demişken... Muhtelif faydaları sayılıyor ama
riskleri de fazla aslında. Koalisyon ortağının siyasal profiline
göre, AK Parti'ye nüfuz edemeyen tüm odaklar için eşsiz fırsatlar
söz konusu. AK Parti, iç muhasebesini yaptığını ve politikalarına
samimi biçimde yansıttığını göstermediği sürece olası
koalisyon,
Faiz lobisini hareketlendirebilir,
Beyaz Türkleri cesaretlendirebilir,
Paralel Yapı'yı canlandırabilir,
Medyadaki bölünmeyi derinleştirebilir,
Bürokrasiyi parçalayabilir,
İsrail'i ve içerideki ortaklarını
soluklandırabilir,
Silahlı Kürt gruplara zaman kazandırabilir,
Yargıya fren yaptırabilir,