Okan Müderrisoğlu Sabah Gazetesi

Büyük meydan okumalar karşısında Türkiye

Kaotik küresel ilişkiler ağı içinde Türkiye'yi eski parametrelerle değerlendirmek artık mümkün değil. Uluslararası ilişkilerin yeni formatı, sürekli işbirlikleri yerine farklı alanlarda süreli...

27 Haziran 2017 | 411 okunma

Kaotik küresel ilişkiler ağı içinde Türkiye'yi eski parametrelerle değerlendirmek artık mümkün değil. Uluslararası ilişkilerin yeni formatı, sürekli işbirlikleri yerine farklı alanlarda süreli ortaklıklara evriliyor. Dünya ekonomisinin ağırlık merkezi Afrika boynuzundan başlayarak Asya Pasifik'e kayıyor. ABD-AB ekseninin temsil ettiği refah toplumu içten içe sarsılırken, demokratik değerler zinciri ise bu blokun ikiyüzlü politikaları nedeniyle en zayıf halkasından kopacağı günleri bekliyor. Şanghay İşbirliği Örgütü ise güvenlik, savunma, terörle mücadele, çok ortaklı yatırım, kültürel işbirliği çizgisinde umut vaat ederken, henüz insan hakları bağlamında batıya alternatif düzey sunamıyor. Böylesi değişken ve kırılgan bir dönemde Türkiye'nin, AB ile ilişkilerini hem sorgulaması hem de sürdürmesi kadar doğal bir şey olamaz. NATO'yu, terör başta olmak üzere asimetrik tehditlere karşı yeniden yapılandırmayı teklif ederken Ankara, ahlaki ve insani üstünlükle masaya oturmanın gücünden vazgeçemez. Aynı zamanda Somali'den Katar'a kadar stratejik her noktada askeri üs kurarak, geleceğin dünyasında pozisyon avantajını da elinde tutar.

***
İşte bu denklem bizi, "yerli ve milli politikaların" önemine götürüyor. Türkiye'nin ekonomik geleceğini konuşabilmek için, "siyasi istikrarın ağırlığını", "milli birlik ve beraberliğin gerekliliğini", "demokrasi ve hukukun üstünlüğünü" tartışamayız. Bugün hâlâ enerjisini içeride tüketen Türkiye tablosu ile karşı karşıyayız. Ertelenmiş yığınla hesabı görmek durumundayız. Bilhassa FETÖ, PKK ve DHKP-C terörü ile mücadele, bölgemizdeki harita kırılmaları nedeni ile her zamankinden daha kritik hale geldi. "Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan" olmadan, bu ortak paydayı esas almadan neyi konuşabiliriz ki? Tarih bilinci taşıyanlar, ideolojisi ne olursa olsun, bizi bir arada tutan temel değerlere karşı içeriden ve dışarıdan büyük meydan okumalara direndiğimizi gayet iyi biliyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekonomiye dair kısa Notlar... 21 Kasım 2024 | 440 Okunma Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... 20 Kasım 2024 | 173 Okunma G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... 19 Kasım 2024 | 268 Okunma AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! 16 Kasım 2024 | 197 Okunma Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? 14 Kasım 2024 | 1.415 Okunma