Yeni bir şey söylemiyor. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarını hakiki manada ve kamuoyu önünde yorumlamaktan, özeleştiride bulunmaktan kaçınıyor. "Ben, Parti Meclisi'ne ve MYK'ya hesap veririm" diye meselelerin üstünü örtmeye çabalıyor. Muhalefeti paramparça görmediğini savunuyor. İttifak ortaklarının imzalarını henüz geri çekmediği varsayımına yaslanıyor. 25.5 milyon oy aldığını, bu seçmen kitlesini kendisinin bir araya getirdiğini ima ediyor. Kaybetmediğini ama kazanamadığını ileri sürmekle yetiniyor. Sandığın kararını, siyasi laf kalabalığı içinde geçiştiriyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yönelik olumsuz bir dil kullanmamaya özen gösteriyor. Önünde sonunda yolların yine kesişeceğini öngörüyor....