Cumhur İttifakı üzerinde baskı kurulmasını bekliyorduk ama
seçimde son düzlüğe girilirken fitne ateşinin bu kadar erken
tutuşturulabileceğini tahmin etmiyorduk! Peki, karşılıklı sinir
uçlarına dokunan hamleleri şaşırtıcı buluyor muyuz? Tabii ki
hayır.
Kuşkusuz, ittifaklar, ittihat değil. Sadece ilkesel ortak
paydalar.
Cumhur İttifakı'nı, suni birlikteliklerden farklı kılan yönü ise
Yenikapı Ruhu'ndan (7 Ağustos 2016) kaynaklanıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da MHP lideri Devlet Bahçeli de bu
ittifakı önemsiyor. Sağladığı sinerji kadar, negatif enerjiyi
bertaraf etme gücünü de dikkate alıyor.
Buraya kadar bir mesele görünmüyor...
Peki, oynak tansiyonun temelinde ne yatıyor? Bu soruya cevap
bulabilmek için daha çok MHP lideri Bahçeli'nin beyanlarına
odaklanmak gerekiyor. Sn. Bahçeli'nin kolaylıkla anlaşılabilir
mesajları olduğu gibi geleceğe vadelendirdiği şifre çözme becerisi
isteyen açıklamaları da oluyor. Anlaşılan o ki... Sn. Bahçeli;
Belki de bu nedenle MHP liderinin, hassasiyet arz eden konu veya kişileri kamuoyu önünde ifşa etmeden önce ittifak ettiği Sn.
Cumhurbaşkanı ile konuşması acil ihtiyaç haline geliyor. Evet, Devlet Bey, MHP'nin kurumsal kimliğini korumaya, ittifak içinde erimemesine özen gösteriyor. Her fırsatta, MHP genetik siyasi kadrolarında bulunan ve benzeri yakın tarihte çokça görülen çıkışları sergiliyor. Muhtemelen bir kıvılcımın yangına dönüşmemesini, husumet erbabına da malzeme verilmemesini gözetiyor. Lakin ittifak paydaşları arasında düzenli bir iletişim ve istişare mekanizması kurulması sanılandan fazla önem kazanıyor. Aksi takdirde gerekçesi ne olursa olsun tek taraflı tavırlar, ilerisi için istikrar ararken kendi içinde belirsizlik kaynağına dönüşebilir.
Özetle... İttifak etmek, kendisinden ziyade karşısındakinin hukukunu gözetmekten geçiyor.