Cumhuriyetimiz Atatürk'ten, Atatürk Cumhuriyet'ten
ayrılamaz.
Cumhuriyeti anlamlı ve sürdürebilir kılan yanı, ruhunda gizlidir.
Cumhuriyet, "kalkınma, adalet, eşitlik, barış içinde bir arada
yaşama, inançlara saygı ve kimsesizlerin kimsesi olma" iddiasının
güncel ve evrensel yansımasıdır.
Cumhuriyeti yarınlara taşımak ise şu ya da bu ideolojiye saplanıp
kalmadan, herhangi bir siyasi arka bahçeye bırakmadan,
kalıplaştırmadan, tabuya dönüştürmeden, tekellere terk etmeden
kuruluş felsefesine gönülden sahip çıkabilmekle mümkündür.
Artık "söylem Cumhuriyetçiliği" değil; "İcraat Cumhuriyetçiliğidir"
esas olan. Günümüzde Cumhuriyet, "Tek MİLLET, Tek BAYRAK, Tek
VATAN, Tek DEVLET" sütunları üzerinde yükselen geniş çatının
adıdır. Cumhuriyetin "tek" diye vurguladığı başlıklar vazgeçilmez
değerler ve ortak paydanın özetidir. Yoksa cumhuriyet tek tipçi
değildir ve olmamalıdır.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ise sadece Türkiye için değil, bölgemiz, hatta global sistem için "istikrarın ve güvenin teminatı" olarak görülüyor.
Cumhuriyetimizin 95. yılını kutladığımız 29 Ekim 2018 tarihi, İstanbul'da ilk etabı açılan mega havalimanı ile bir başka anlam kazandı. Başkan Erdoğan'ın, "Zafer anıtı" olarak tanımladığı bu eser, "Büyük Türkiye iddiasının" ete kemiğe bürünmüş hali olarak gören herkesi etkiliyor. Tesis ölçeği, mimarisi, teknolojisi ile sizi hemen içine çekiyor.
Farklı bir dünyada, köklü medeniyetlerin kavşağında bulunduğunuzu hissettiriyor.
Türbülanslı şartların her zaman olabileceğini, öz değerlerinden güç alan asil milletimizin her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğini bir kez daha ispatlıyor.
İstanbul Havalimanı'nın planlamasına, finansmanına, inşasına emeği geçenlere şükran borçluyuz.
Cumhuriyeti kuranları, geliştirenleri, yaşatanları saygıyla selamlıyoruz...