Türkiye'nin güvenlik ve ekonomik şartlarından sonra siyasi dengelerini de doğrudan etkileme aşamasına gelen Suriye denklemi, farklı nitelik kazanmak üzere. Suriye'de kurulan küresel güçler dengesi bölgesel harita üzerinde kafa yorarken, Türkiye'nin "etkisiz eleman" noktasına indirgenmek istenmesi de sürpriz değil. Ancak, "Avrupa'yı da sarsan sığınmacı sorunu", "ılımlı muhalefetin Suriye'nin geleceğindeki rolü", "Esad'ın çekiliş sürecinin planlanması" ve "DEAŞ'la mücadele gereği" Türkiye'yi hâlâ kritik kavşakta tutuyor. Lakin... Dış gelişmeleri yönetmesi gereken Türkiye için, "enerjisini içeride tüketen, makul tartışma zemininden uzaklaşan, toplumsal gerilim dozu yüksek ülke" profili çiziliyor. İçeride tahrik edilen bu tablo, Ortadoğu mimarisi yeniden tasarlanırken Ankara'yı meşgul etmek üzere kurgulanmış gibi duruyor.
***
MİT, Genelkurmay ve Dışişleri'nin ortak değerlendirmeleri,
Rusya'nın geleneksel "kaba güç diplomasisi" ile Suriye'ye girişinin
"uzun vadeli" sonuçları olacağına işaret ediyor.
Rusya, halihazırda doğrudan DEAŞ'ı hedef almak yerine, Tartus'tan
sonra askeri üs bölgesi olarak planladığı Esad'ın kalbi konumundaki
Lazkiye ve çevresindeki muhalif unsurları vuruyor. Bir bakıma
Esad'a "yaşam alanı açarak" arkasını topluyor.