AK Parti'de son aşamaya gelen yerel seçim stratejisi
hazırlıkları hayli ilginç sonuçlar ortaya çıkarmış durumda. Son 16
yıldaki tüm seçimlerin kapsamlı şekilde analiz edildiği bu
çalışmanın ağırlık merkezini "2 referandum ve 2 cumhurbaşkanlığı
seçimi" oluşturdu. 12 Eylül 2010 ve 16 Nisan 2017 anayasa
referandumları ile 10 Ağustos 2014 ve 24 Haziran 2018
cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin neticeler, "tabanda ittifakın"
neden ve nasıl mümkün olabileceğine ilişkin önemli ipuçları verdi.
Partiler arası oy geçişkenliklerinin de masaya yatırıldığı bu
tabloda, AK Parti'nin seçmen profilinin yanı sıra MHP seçmeninin
davranış kodları da değerlendirildi. Ve şu görüldü:
MHP'de oldukça dikkate değer bir seçmen kitlesi, kritik zamanlarda,
bilhassa krizli siyasi dönüm noktalarında Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan'a desteğini esirgemiyor. MHP'deki bir grup, son düzlükte
siyasi duygusallıktan arınarak "istikrardan yana" tavır sergiliyor.
Ayrıca... İç ve dış ekonomik operasyonlara karşı duruş, FETÖ ve PKK
başta olmak üzere terörle mücadele, devlet sisteminin yeniden
inşası gibi hassas başlıklarda da AK Parti ve MHP seçmeni ortak
paydada buluşabiliyor.
An itibariyle yansıyan manzara şöyle...
Özetle... Bugünkü veriler, "Mart 2019 seçimlerini aşalım, 4 yıllık siyasi kredi açalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdiğimiz desteğin somut sonuçlarını tartalım ve nihai mesajı 2023'e bırakalım" çizgisinde toplanıyor.