AK Parti'nin 3. Olağanüstü Kongresi'nin ardından beklenti büyük. Cumhurbaşkanı TayyipErdoğan'ın kurucusu olduğu partinin başına dönmesi ile birlikte gözler ekonomiye de çevrildi.
Peki, "Ekonomide ne değişecek?" Her şeyden önce "gerçekçi bir dönem" başlayacak.
"Nedir o gerçekçilik?"
Bunu, alınan önlemlerin meyvelerinin toplanması, teşviklerin anlatılması, yatırımların hızlandırılması ve vergi-sigorta indirimi ile ilgili kararların toparlanması bağlamında görmek mümkün.
Kabul edelim ki AK Parti'nin her olağanüstü kongresi, kendi içinde yeni ve farklı yaklaşımları da beraberinde getirdi. Örneğin, Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı döneminde, birbiri ardına paketler açıldı. Hatta IMF politikaları örtülü de olsa sürdürülmek istendi. O kadar çok eylem planı vardı ki odaklanma ve içselleştirme söz konusu olamadı.
Başbakan Binali Yıldırım ise kırıp dökmeden ekibi bir arada tutmaya hem başlanan işleri bitirmeye çalıştı hem de yapısal bazı tedbirleri hayata geçirdi. Ancak daha dosyaların kapağını aralamaya fırsat bulamadan FETÖ'cü darbeyle karşılaştı.
Darbe girişiminin tahribatının giderilmesi ise ana önceliğine dönüştü.