Ankara tüm ciddiyeti ve dikkati ile iki konuya yoğunlaşmış
durumda.
1- Dokunulmazlık dosyaları ve izlenecek yol haritası.
2- Terörle mücadelede terör örgütleri PKK ve DEAŞ'a dönük özel
yapılanma...
Hiç uzatmadan devam edelim. İktidar kanadı, dokunulmazlık bahsi
açıldığında, sanki AK Parti'nin saklanacağı hususlar varmış algısı
üretilmesinden rahatsız. Yani... Muhalefetin oluşturmak istediği,
"Oooo, AK Parti'li vekillerin ne dosyaları var" iddialarını
çökertecek sürpriz hamleler gelmesi olası. Öyle anlaşılıyor ki
parti ve vekil bazında fezlekelerin ön taraması yapılıyor. Yarın,
tüm vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılsa AK Parti'li vekillerin
çekineceği hukuki durumlar sanıldığı ölçekte ve sancılı değil. Ama
dokunulmazlık tartışması başladığında CHP'nin sütten çıkmış ak
kaşık pozuna bürünmesi, HDP'lilerin teröre yardım yataklık
faaliyetini gölgelemesi bundan sonra mümkün olmayabilir. Buradaki
tek mesele, 500'ü bulan dosyada aynı anda dokunulmazlıkların
kaldırılması için kurulacak komisyonun çalışmasındaki güçlük.
Kuşkusuz, dokunulmazlık başlığının "salt siyasi saikle ele
alınmaması kadar toplumda infial uyandırması boyutunun gözetilmesi"
de önemli. Fezlekeler bu gözle analiz edildiğinde tabii ki terörü
teşvik eden, halkı şiddet eylemleri için sokağa döken, teröristi
evinde saklayan, silah taşıyan, masum sivilleri katledecek kadar
gözü dönmüş bir teröristin evine taziyeye giden vekil sıfatlıları
ayrıştırmak gerekecek. Dokunulmazlıklara yalnızca siyasi gözle
bakıldığında hukuk, yalnızca hukuki gözle bakıldığında siyaset
aşınıyor.