Şu Türkiye tablosuna dikkat edelim...
Afganistan gibi kaotik bir ülkeden 24 saat içinde vatandaşlarını,
48 saat içinde askerlerini tahliye edebiliyor. Ki pek çok
büyük devletin hâlâ tamamlayabildiği bir
operasyon değil bu.
Milli savunma doktrinlerinde yapısal değişikliği gerektiren İHA ve
SİHA teknolojisi ile ezber bozuyor.
Yangın, sel felaketi, deprem... Birbiri ardına gelen doğal afetlere
anında müdahale ediyor, ilk dakikadan itibaren yaraları sarıyor ve
bir yıl içinde vatandaşının iskân dahil temel ihtiyaçlarını
gideriyor.
Asya'dan Afrika'ya, Balkanlardan Kafkaslara kadar uzanan zorlu
coğrafyalarda milli menfaatleri doğrultusunda bayrak
dalgalandırıyor ve el attığı alanlarda somut sonuçlar elde
ediyor...
İşte bu "Büyük Türkiye" fotoğrafının gölgelenmemesi için "ince ayar gerektiren" konulara daha fazla odaklanmak gerekiyor. Yani, "ekonomide mikro önlemlerin" önemi giderek artıyor.
Neden?
Çünkü Türkiye, pandemi şokunun olumsuz etkilerini artık üzerinden
atıyor. "Makro ekonomik dengelenmeyi" başarıyor.
Büyüme dinamikleri, cari fazla eğilimi, ihracat trendi, güven
endeksleri bunun sevindirici işaretlerini veriyor.
Lakin...
Sonbaharla birlikte hareketlenecek sektörlerdeki (eğitim,
kırtasiye, ulaşım, giyim, ayakkabı) birikimli sorunlara yakından
eğilme ve bilhassa fiyat artışlarına
dönüşebilecek gerekçeleri ortadan
kaldırma zorunluluğu da karşımıza çıkıyor.
....