İşte hayatımız o ezanla sala arasındaki süre kadar kısadır!
Öyle anlaşılıyor ki 2020'lerin ilk günleri de "tarih yapmak
ve tarih yazmak" arasında geçmeye aday.
Klasik düşünme metotları ve uygulamalarının mutlak doğru kabul
edildiği dönemler geride kalırken, günün koşullarının gözetildiği,
milli çıkarların öncelendiği, riskin iyi yönetildiği, cesur
kararların alınabildiği süreçlere doğru gidiyoruz.
Biz istesek de istemesek de...
Olup bitenlere seyirci kalmakla, sahada bizzat var olmak arasındaki
fark kapımıza gelip dayanmış durumda. Bu gerçek, dış politikada da
ekonomide de böyle. Artık, milli takım kadrosuna girenler ister
diplomasi isterse piyasalar mevkiinde oynasın, "savaşçı ile
asker" ayrımını gözetmek bizlerin sorumluluğudur.