Okan Müderrisoğlu Sabah Gazetesi

Ekonominin gerçek gündemi

Türkiye'ye çekilen operasyonlara, kur oyunlarına, faiz tuzaklarına teslim mi olacağız? Asla! Karamsarlık pompalayan ve bunu bulaşıcı hastalık gibi yayanlara kulak mı kabartacağız? Asla! Bugün kurguladıkları...

10 Nisan 2018 | 297 okunma

Türkiye'ye çekilen operasyonlara, kur oyunlarına, faiz tuzaklarına teslim mi olacağız? Asla!
Karamsarlık pompalayan ve bunu bulaşıcı hastalık gibi yayanlara kulak mı kabartacağız? Asla!
Bugün kurguladıkları senaryolarla geleceğimizi ipotek altına almaya çalışanlara geçit mi vereceğiz? Asla!
Dün, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen "Proje Bazlı Teşvik Tanıtım Töreni" Türkiye'nin "gerçek gündemidir!" Türkiye'nin davası, "yatırım, üretim, istihdam, ihracattır!" Ülkemizin, dedikoduyla spekülasyonla, manipülasyonla kaybedecek tek dakikası yoktur...

*** Yeni teşvik politikası Türkiye ekonomisi ve ekonomiyi yönetenler bakımından "devrim" niteliğindedir.
"Neden?" diye sorulacak olursa... Cevabını, bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan vermiştir:
"Teşviklere; devletin kaybı değil, ülkenin ve milletin kazancı olarak bakıyoruz!" İşte; zihniyet değişimi de burada. Eski tarz bürokrasi, teşvikler konusunda yıllarca defans yaptı. Yatırıma ve kazandıracaklarına odaklanmak yerine, daha temeli atılmayan tesislerden ne alacağına baktı. Destek olmadı, aksine köstek oldu.
Şimdi, 100 milyon dolar ve üstündeki ölçekli yatırımlara, katma değer üreten, teknoloji geliştiren firmalara "süper teşvik" getiren bir Türkiye var.
Eğer yatırım yapılmıyorsa Kurumlar, Gelir veya Gümrük Vergisi'nden, sigorta priminden fedakârlıkta mı bulunmuş oluyorsunuz? Tabii ki hayır! Peki, yatırım yapılması için vergi ve sigorta indirimleri, enerji ve finansman destekleri verince, devlet kayba mı uğramış oluyor?
Bu sorunun cevabı eski Türkiye için "Evet" idi. Yeni Türkiye ise konuya farklı ve yapıcı bakıyor.
Yani... 23 projenin taahhüt ettiği 33.5 milyar dolarlık yatırımı, cari açığın 26 milyar dolar azalmasını, 6 milyar dolarlık ihracat artışını, 169 bin istihdamı özetle, ekonomik büyümeyi önemsiyor.
Ve son nokta... "Kur- Faiz" yoluna mayın döşeyen malum sermaye çevreleri...
Bir süre daha Türkiye'nin direncini test edebilir. Ve emin olun, bir süre sonra bir şey olmamış gibi gelip yine bu ülkeye kaynak aktarmak durumunda kalır. Biraz sabır!
Yüksek faiz de çift haneli enflasyon da düşecek...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları 26 Kasım 2024 | 6 Okunma Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil 24 Kasım 2024 | 118 Okunma Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! 23 Kasım 2024 | 57 Okunma Ekonomiye dair kısa Notlar... 21 Kasım 2024 | 443 Okunma Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... 20 Kasım 2024 | 176 Okunma