Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, ilkesel olarak erken seçime
sıcak bakmadığı biliniyor. Hatta 2 Nisan'daki MYK toplantısında,
erken seçimle ilgili beklentileri hatırlatan milletvekillerine,
"Kapatın bu konuları ve gündemden çıkartın. Böyle bir çalışmamız
yok" demişti.
Peki, sonra ne oldu? Başbakan Binali Yıldırım, 3 Nisan'da resmi
programında görünmeyen bir ziyarette bulundu. MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli'nin TBMM'deki makam odasındaki o görüşmenin,
kurultay sonrası tebrik ziyareti gibi sunulsa da erken seçim
konusunun açıldığı zirveye dönüştüğü artık biliniyor. MHP liderinin
erken seçim gerekçelerini Başbakan Yıldırım'ın da makul kabul
ettiği anlaşılıyor. Dolayısıyla MHP'deki erken seçim niyetini,
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'nin çekirdek kadrosu günler
öncesinden dikkate alıyor. Bununla birlikte, seçimin öne
alınmasının gerekli olup olmadığı veya olası seçim tarihinin,
Erdoğan ve Bahçeli arasındaki ilk istişareden sonra kamuoyu ile
paylaşılabileceği düşünülüyordu. Bu yönüyle bakıldığında
Bahçeli'nin 17 Nisan Salı günü partisinin grup toplantısındaki, "26
Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerini
birlikte gerçekleştirelim" çağrısının bir bakıma sürpriz etkisi
yarattığı söylenebilir.
Biraz daha geriye gittiğimizde... MHP liderinin, parti kurmaylarına
sık sık "erken seçimi çağrıştıracak" mesajlar hatta tarihler de
verdiği kulislerde konuşuluyordu. Yakın zamanda partinin yetkili
kurullarına, "Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin tarihi
değişmeli. Yerel seçimlerin önce yapılmasının bazı riskleri var.
Yakında bunu açıklayacağım. Göreceksiniz medya, 'Şok şok! Yine MHP,
yine erken seçim!' diye yazacak" dediği ve hatta gülümsediği de
anlatılıyor.
Bu sırada, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de salı günü Bahçeli ile yaptığı 20 dakikalık görüşmeden edindiği izlenimleri Cumhurbaşkanı'na aktardı. Bahçeli'nin, "Biz erken seçimin yolunu açtık, tarihte ısrar etmeyiz" görüşünde olduğu belirtildi. *** Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kısa basın açıklaması için kameraların karşısına geçerken mütevekkil bir tavır içinde idi. O, kadere inanan ve millete güvenen ruh hali tepeden tırnağa beden diline yansımıştı.
Cumhurbaşkanı'nın, "en erken tarihte seçim" yaklaşımı üzerine "üç gelişme" yaşandı.
Birincisi, Erdoğan'ın açıkladığı 24 Haziran 2018 tarihi, üniversite yerleştirme sınavına denk geldiği için sınavlar bir hafta ileriye alındı.
İkincisi, Yüksek Seçim Kurulu ile temas kuruldu. YSK'nın, daha önce 53 günde seçimleri tamamladığına ilişkin örnek performansları olduğu kayda geçirildi.
Üçüncüsü, seçim kararı alınmadan önce mini bir uyum paketinin Meclis'ten geçmesi gerektiği sonucuna varıldı. *** Son olarak... Bahçeli'nin gerekçeleri iyi kötü bilindiğine göre, "Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçimi nasıl formüle etmiş oldu?"
En önemli husus, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devam etmekte olan eski sistemin çelişkileri ve giderek yeni sistemin altının oyulmasına dönük siyasi faaliyetlerin artması idi.
Ayrıca... Ekonomi üzerindeki "yüksek faiz-yüksek kur baskısı" da bir diğer faktör oldu.
Nihayet... Terörle içeride ve dışarıda mücadele için güçlü siyasi liderliğin güven tazelemesi gereği de ağır bastı.