Önceki gün AB Bakanı Beril Dedeoğlu'nun "AB, Türkiye İlerleme Raporu" ile ilgili değerlendirmelerini dinlerken "Eski Türkiye'nin kompleksleri ve yerli işbirlikçileri" aklıma geldi. İş başındakileri sıkıntıya sokacak "ABD patentli bir açıklama, AB imzalı bir rapor veya IMF belgesi!" Bunu duydular mı, hükümetin yabancılardan fırça (!) yediğini öğrendiler mi zevk alırlardı. Çoğu zaman, o tür dokümanlara fikri katkı da sağlarlardı.
AB yine bir İlerleme Raporu yayınladı. Raporda olumlu unsurlar kadar, eleştiriler, ezbere kaleme alınmış yönler, samimiyetten uzak ifadeler de var. Tabii ki dışarıdan bakan gözle siyasi, hukuki, ekonomik sistemin sağlık raporunun hazırlanmış olması önemli.
İlerleme Raporu'nun en çok tartışılan yönü "zamanlaması" oldu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu rapor üzerinden AK Parti'nin siyaseten yara alacağını düşünmüş olmalı ki yayın tarihinin seçim sonrasına bırakılmasına sitem etti. Acaba, Kılıçdaroğlu siteminde haklı mıydı? AB, Ankara ile pazarlık yaparak raporun ilanını ötelemiş miydi? Diplomatik kulisler bu iddiayla çalkalanıyordu ve "doğruluk payı var" deniliyordu. Bakan Dedeoğlu, bu noktada ilginç bilgiler verdi. Türkiye'nin, bırakın raporu erteletmesini, AB Komisyonu'ndan genç bir ismin, sığınmacı sorununun çözümünde taviz vermesi karşılığında Türkiye'ye nasıl bir teklifte bulunduğunu anlattı. Duyduklarımıza inanamadık. Bakan hanım dedi ki...