FETÖ'yü devletten ve piyasalardan arındırma mücadelesinde en
dikkat çekici husus, bu yapının "gençleri merkeze alan örgütlenme"
biçimi oldu.
Örgüt; gençlere iyi üniversite, rahat ve ucuz barınabilecekleri ev
ve yurtlar, okul bitiminde kariyer garantisi, meslekte ilerleme
vaatleri sundu. Yaygınlık ve etkinlik kazandığı dönemde himmet ağı
ile büyütülen, çalıntı sorularla desteklenen ve pratik sonuçlar
üreten bir kapasiteye de erişti.
Şimdi... Bu karanlık mimari, kurulduğu yerden yıkılmaya
başlandı.
Genç neslin açık, şeffaf ve denetlenebilir devlet sisteminin
sunduğu imkânlardan yararlanması, zararlı akım ve organizasyonların
tuzağına düşmemesi çok ama çok önemli. Örneğin, önümüzdeki hafta
üniversiteler açılıyor. Yüz binlerce genç nerede kalacak? Devletin
güvencesinde, anne babaların gözünün arkada kalmadığı fırsatlar
onlara sunulacak mı?
İşte bu soruların yanıtını bulmak üzere bir araya geldik Gençlik ve
Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'la. Sn. Bakan'ın çizdiği tabloyu
rakamlarla birlikte analiz edelim.
2014 başı itibariyle 280 bin civarındaki öğrenci yurdu kapasitesi
550 bine yaklaştı.
2017 içinde 600 bini aşacak. Yani iki yılda, bir Kredi Yurtlar
Kurumu daha inşa edildi.
Bu yıl, "Benim ihtiyacım var" diyen ve geçerli yurt başvurusu yapan
öğrenci sayısı 364 bin. Bu gençlerin 220 bini bir yurda yerleşti.
Önümüzdeki iki yıl içinde yurt talebinin tamamı karşılanacak.
Aslında, eski ranza modeline dönülse yurtlarda yatak fazlası bile
doğabilir. Ki benim öğrencilik zamanımda küçücük odalara ranza
konulur, kapasitenin arttığı savunulurdu. Şartlar gayri insani idi.
Oysa bugün Kredi Yurtlar, ulaştığı medeni standardın altına düşmek
istemiyor.
Bakan Kılıç, FETÖ'den temizlenen ve kamu envanterine geçen
yurtlarla ilgili ilginç bilgiler de verdi...
"Bu FETÖ yurtlarına, yurt demek için bin şahit lazım." Bunlar ev
tarzında yapılmış. 50-60 kişilik yerleri bizim kullanmamız mümkün
değil. Ama bunun kullanımı açısından ihtiyacı olan sivil toplum
örgütlerine tahsis ediyoruz.