Dün, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yıllık
değerlendirme toplantısındaydık. İstihbarat başkanı iken dış
politika yapımına aktif katkı sağlayan Fidan, bu kez diplomaside
oyun kurucu olarak yeni dönemin şifrelerini paylaştı. Her
cümlesinin, muhataplarında yaratacağı etkiyi tartarak mesaj verdi.
Merkezinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın
ilkesel duruşunun yer aldığı kapsamlı analizde şu hususlar ön plana
çıktı:
ERDOĞAN'IN FARKI: Bize, (Gazze'de) "Türkiye niye
bu kadar sert tavır koyuyor?" diye soruyorlar. "Türkiye'de seçilmiş
bir lider var ve toplumun duygularına tercüman olmak zorunda.
Millet, devletin ve siyasetin kendi düşüncelerini yansıttığını
görmek istiyor" diyorum.
GAZZE: Gazze'de yaşananlarla Batı, insanlık
nezdindeki tüm kredisini harcadı. Uluslararası toplumun bu süreci
(katliamı) engelleyememesi küresel sistemde kırılma yarattı. Her
ülke bundan dersler çıkaracaktır.
HAMAS: Hamas'ın direniş vasfını vurgulamamızın
reaksiyon oluşturması İsrail ile alakalı. Netanyahu'nun pazarladığı
bir resim var. 7 Ekim olaylarını, 'Ben, katledildim' kurgusuyla
anlatıyor. Biz, "On binlerce...