İç gündemimiz, ihmal edilemeyecek kadar önemli ama bir o kadar kısır tartışmaların gölgesinde maalesef. Türkiye'nin bir tarafı lâf üretirken, diğer tarafı proje üretmekte. Buradaki denge ise enformasyon-dezenformasyon çatışmasından yana. Araştırma, teknoloji geliştirme, gelecekçi yaklaşımla projeksiyon oluşturma kadrolarımız ise sınırlı sayıda. Oysa toplumsal aydınlanmayı da topyekûn kalkınmayı sağlayanlar da onlar. Ekranlarda veya sosyal medyada çok görünen, geniş kitlelerde devamlı anlama bozukluğuna yol açan aynı tiplerin uğultusu elbette fazla çıkıyor. Bu kesim günlük popülaritenin peşinde koşarken, eskimiş okumaları hatta bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olarak ahkâm kesmeleri nedeniyle çoğu kez mühim olduklarını sanıyor. Şehvetine kapıldıkları görünürlükleri bir an için ellerinden...