Yaz aylarının son günleri yaklaşırken Ankara'da sonbahara
ilişkin hazırlıklar da hız kazanıyor. Şunu rahatlıkla
söyleyebiliriz. Hükümetin önceliği "ekonomi" olacak. Yapısal
reformları önceleyen orta vadede netice verecek ince ayar içerikli
bir model karşımıza çıkacak. Topluma moral aşılamayı esas alan,
2019'daki üç seçimi de gözeten, makro dengeleri sağlamlaştırmayı
önemseyen ve oldukça hassas uygulama gerektiren bir politika seti
söz konusu.
Tabii bu vesile ile tekrar hatırlatmamız gereken kritik gündem
maddesi "enflasyondaki ve faizdeki katılık!" Öteden beri
savunduğumuz hususlar, piyasada detaylı araştırma yapıldıkça
karşımıza çıkıyor. Enflasyonu, haliyle faizi etkileyen öylesine
ilginç oyunlar oynanıyor ki... Ankara bürokrasisinin bir kısmı bu
alana yeni yeni hâkim oluyor. Hep söyledik. Biberin fiyatı
mevsimsel olarak şu kadar arttı diye, Merkez Bankası'na faiz
dayatılması kadar büyük yanlış olamaz. Koskoca ekonominin, tarım
fiyatlarındaki spekülasyonla esir alınması kabul edilemez.
Kuşkusuz, bu anlatımda biraz abartı, basitleştirme de söz konusu.
Lakin günün sonunda, onca karmaşık faktörün arasında işin gelip
dayandığı noktalar da bunlar oldu. Risk primleri, siyasi algı,
piyasa stresi, dış gelişmeler derken iç piyasada belirli
alanlardaki fiyat hareketlerinin gerçek nedenleri, bu hareketi
tetikleyen tekel grupları, organize perakende aktörleri çoğunlukla
ihmal edildi.