Önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (Ekrem
İmamoğlu) topa girdi. Belediyelerin SGK borçları ve icra
işlemlerine tepkisini dile getirirken SGK ile başladı, kamu
bankalarına dair afaki iddialarla bitirdi. Ardından İP Genel
Başkanı (Müsavat Dervişoğlu) aynı
kulvarda boy gösterdi. Genel ekonomi eleştirisi yaparken, kamu
bankalarının zarar ettiğini ileri sürdü.
Bakınız... Eğer ortada kötü niyet yoksa ciddi
bilgi eksikliği var!
Her şeyden önce kamu bankalarından beklenen görev, yüksek kâr
açıklamaları değildir. Onlardan istenen... En düşük kâr marjıyla
ama en verimli şekilde çalışmaları, hükümetin ekonomi programını da
gözeterek öncelikli alanları en düşük maliyetle fonlamaları,
gerekirse finans sektöründe anlık regülasyon rolünü...