Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ambrosetti Forumu'na
katılmak için İtalya'ya giderken uçakta gündemi değerlendirdi.
Oktay şunları söyledi:
Kapıyı
açarız sözü blöf ve şantaj...
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ambrosetti Forumu'na
katılmak için İtalya'ya giderken uçakta gündemi değerlendirdi.
Oktay şunları söyledi: Kapıyı
açarız sözü blöf ve şantaj değil, Türkiye'nin kapasitesiyle alakalı
bir durum. İdlib'de Soçi'deki mutabakat çerçevesinde Rusya ile 15
tane gözlem noktası oluşturduk. Bölge ağır silahlardan arındırıldı,
kayıt altına alındı. Ama rejim İdlib'i yoğun şekilde taciz etmeye
başladı. Bu noktada güvenlik güçlerimize zarar gelecek olursa
kesinlikle karşılık vereceğimizi ifade ettik. Rusya'nın da buna göz
yumması, Amerika'nın da bölgeyi bombalıyor olması İdlib'i ateş
çemberine dönüştürdü. İdlib'in, Halep gibi yavaş yavaş yok
edildiğini görüyoruz.
İdlib'te farklı grupların olmasının bedelini sivil halkın ödemesini
istemiyoruz. İyi kötü bir yer bulmuş insanları yerinden etmenin
anlamı yok. Çözüme değil soruna katkı sağlıyor. Diğer ülkeler
baktığımızda yabancı savaşçılarla ilgili terörist yapıları
Suriye'de temizleme peşinde. Kendi ülkelerinden ihraç ettikleri
mücadeleyi Suriye içinde veriyorlar. Bunda Suriye halkının suçu,
günahı ne? Yabancı savaşçılar ülkelerine iade edilir, ülkeler
gerekeni yapar. Bizde teröristlerin sınıflandırılması yok. Terörist
teröristtir. Çatışma
devam ederse 500 binin üzerinde hareketlenmiş sivil var, 1 milyona
kadar çıkabilir. Hareket yerleri Türkiye. Şu anda 3 milyon 650 bin
Suriyeli'ye ev sahipliği yapıyoruz. İlave 1 milyonu daha kaldıracak
durumda değiliz. Avrupa'dan gelen mali katkı sadece 2 milyar 60
milyon euro. Kusura bakmasınlar kimsenin bekçisi değiliz. Bugüne
kadar kapıları kapattık onlar rahat etti. Ya külfet paylaşımına
katılırlar ya da külfeti kendi topraklarında yaşarlar. 40 milyarın
üzerine çıktı maliyet. Olayın her türlü maliyeti var; siyasi,
sosyal. Gerektiği zaman güneye takip de gündemimizde. 1 milyon
kişiyi kurulacak güvenli bölgeye ulaştırmak istiyoruz. TOKİ gibi
bir kurumumuz var, altyapı oluştururuz. Finansman verirlerse biz
yaparız. Yoksa sonuçlarına katlanırlar. Şu ana kadar 400 bine yakın
insan Suriye'de tesis ettiğimiz güvenli yerlere döndü. Süreç
işlerse üç sorunu birden çözmüş oluruz. O bölgedeki PKK-YPG
çıkarılır, insanlar için yerleşim alanı açılır, doğal bir güvenlik
hattı kurulmuş olur.
BİZ BİR SÜRE VERDİK
(ABD'nin Türkiye'yi oyaladığına dair güçlü sinyaller geliyor mu?)
Münbiç'te çok şey öğrendik. Bunlardan biri de oyalamanın
çalışmayacağıdır. Yaklaşımımız şu: 1-
Bizim kontrolümüzde olacak. 2- PKK-
YPG-SDG tamamı temizlenecek, DEAŞ dahil. 3-
Ortak Operasyon Merkezi (Urfa'da kurulan) koordinasyon
sağlayacak.
4-Güvenli hattın güneyinde yeni bir koridor oluşmasına izin
verilmeyecek. 5-
Burada derinlik ve genişlik konusu önemli. 5- 10 km'den başlayıp
aşama kaydedilecek ve 32 km (20 mil) sözü hayata geçecek. Bir süre
veriyoruz. Sahada gerçekleşirse devam ederiz. Aksi takdirde
göbeğimizi kendimiz keseriz