Günlük faiz, kur yorumları gündeme öylesine hükmediyor ki
kamuoyu için stratejik konular arka planda kalabiliyor. Oysa
Türkiye'nin, üretim öncelikleri çok önemli. Hatta bugün problem
gibi gösterilen pek çok denklemin çözümü de orada.
İşte size iki canlı örnek... Enerji Bakanlığı, "yerli ve
yenilenebilir enerji" başlığındaki lokomotif rolüne "milli maden
politikasını" da ekleyerek yoluna devam ediyor. Yatırımcıyı
cesaretlendiriyor, yabancıya güvence veriyor, finans sektörünü
dinliyor ve çok daha mühimi, bilimi ihmal etmiyor. Yani, akademik
dünyayı da çalışmalarına katıyor. Enerji ithal eden ülke kimliği
ile Türkiye'nin kalıcı ve uzun dönemli büyüme elde etmesi veya cari
açık sorununun üstesinden gelmesi mümkün mü? Değil. Ama... Enerji
diplomasisini ve enerji sanayisini merkeze alan kararlarla Türkiye
ekonomisinin kaderinin değişmesi mümkün. Bugün gerçekleştirilen
sessiz devrimin anlamı da bu. Etkisi birkaç yıl içinde
hissedilebilen, ülkenin bağımsız politika uygulamalarını ise
yıllarca teminat altına alacak adımlardan söz ediyoruz.
Bu iyi uygulama örneği, "bilim, sanayi ve teknoloji" alanına da
yansıyor. İşin laf kısmı kolay ve belli. "Arge'ye ağırlık
vermeliyiz", "Orta gelir tuzağından kurtulmalıyız" gibi.
Peki ama nasıl? Dışarıdan bakıldığında, bilim ve sanayi sahasında
birbirine gerçek manada entegre edilemeyen ciddi çabalar var.
Türkiye'ye sıçrama yaptıracak nokta ise "teknoloji" olacak.
Teknoloji üretimi ise özel sektörün yerine geçerek, piyasalaşması
zor pek çok proje üzerinden başarılamıyor. Belli fırsatların iyi
değerlendirilmesi gerekiyor. Türkiye için "yerli otomobil" hedefi,
tarihi bir imkân. TOBB'un, "babayiğitliğe" soyunması ile "Tamam
hallediyoruz" denilecek kadar basit bir iş değil aslında. Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile bir sohbetimizde, iş
yapma biçimindeki değişim adına umutlandım. Misal... Yerli
otomobili devletin tasarlamasına gerek yok. Özel sektör, piyasa
şartlarına ve ihtiyaca göre en iyisini yapabilir, yaptırabilir. Ya
da teşvik paketi sadece üretici konsorsiyumla sınırlanmayıp, alıcı
da teşvik edilebilir. Bir başka ifade ile talep artırıcı teşvik
yöntemleri ile yerli otomobil projesinin uzun ömürlü olması
sağlanabilir. Proje belli bir olgunluğa eriştikten sonra, "ön talep
toplanıp", ilk parti alıcılara özel indirimler önerilebilir. Bu
sayede finansman da temin edilebilir.