Çağımızda, ülkelerin iç işlerine müdahale veya siyasal mühendislik operasyonları, "sivil toplum" faaliyeti görünümüyle, çoğu zaman da "sosyal medya hesapları" üzerinden yürütülüyor. Üstelik bütün bu çalışmalar, "insan hakları ve ifade özgürlüğü" gibi evrensel değerlerle de bir güzel ambalajlanıyor. Dışarıdan bakıldığında, konusu suç teşkil etmiyor izlenimi veren bu organizasyonlar, karmaşık çıkarlara göre biçimlendirilmiş yabancı vakıfların fonları, hatta proje bazlı olarak kimi büyükelçiliklerin ödenekleriyle finanse ediliyor. Yani, faaliyetin sözdeki hali ile özdeki hedefi arasındaki ince çizgiye dikkat etmek, sosyoekonomik, etnik, mezhebi fay hatlarına kısa devre yaptıran yönlerine her zaman duyarlı olmak...