Son bir hafta içinde siyasi parti genel merkezlerinin yanı sıra
ekonomiyle ilgili kritik kurumları gezdim. Hazine, Maliye, Kalkınma
Bakanlığı, BDDK... Sayısını unuttuğum görüşmelerde hem yeni hükümet
süreci hem de ekonominin dayanıklılığı üzerine yığınla
değerlendirme dinledim.
Önce ekonomi cephesine bakacak olursak...
1- Koalisyon seçeneği, karar süreçlerinin kimyasını bozmuş.
Bilhassa hükümet formüllerine dayalı olası bakanlık dağılımı
haberleri dikkatleri fazlasıyla siyasete odaklamış.
2- Bürokrasi, 2015'e "bitti" gözüyle bakıyor. "Kayıp yıl" diye
nitelemese bile "mevzii koruma yılı" olarak görüyor.
3- 2015 yılı bütçe egzersizlerinin başlamasına karşın, siyasi karar
verici belirsizliği işleri zorlaştırıyor. 13 yıldır koalisyon
bilmeyen, geçiş dönemlerine göre bütçe yapmayı unutmuş bürokrasi
toparlanabilmiş değil. Koalisyon namzeti partilerin iddialı
vaatleri de hesapları zorluyor. Örneğin, emekliye iki maaş ikramiye
için 24 milyar lira kaynak yaratılması gerekiyor. Ve bunun tek yolu
yüksek maliyetli iç borçlanma.
4- ABD Merkez Bankası'nın (FED) en geç sonbaharda ardı ardına iki
kez faiz artırımına gideceği bilindiği için "küresel fon yönetimi
ile Hazine finansman tablosu" açısından yeni hükümetin kurulması
hayati öncelik taşıyor.