Cumhuriyetimizin 96. yıldönümü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi'nde verilen resepsiyon "devlet-millet
kaynaşması" adına heyecan verici anlara sahne oldu.
Biz Türk Milleti, hakikaten bir başkayız.
Cumhuriyetin kuruluş sürecine giden yolda ödenen bedellerin
farkında olarak, bugünün şartlarında güncel versiyonları sahnelenen
karanlık senaryolara karşı dik duruşumuzu sergiliyoruz.
Külliye'deki yeni kongre merkezi, 4 binin üstünde davetliyi
ağırlayabilecek ölçekte ve güzellikteydi.
Geceye özel anlam katan ise Barış Pınarı Harekatı'nın
kahramanlarıydı. Gerek davetli subay, astsubay, uzman erbaş ve
güvenlik korucusu gerekse Tel Abyad'dan, Rasulayn'dan, doğu
Akdeniz'den, Diyarbakır'dan bağlanan komutanların mesajları duygu
patlamasına yol açtı.
Dedim ya bizi biz kılan özelliklerimiz, zorlu anlarda ortaya
çıkıyor diye.
Başakşehir Kulübü'nde oynayan milli futbolcumuz İrfan Can
Kahveci, Avusturya takımı Wolfsberger ile yapılan maçta,
attığı gol sonrası sevincinden asker selamı verdiği için UEFA
tarafından soruşturmaya uğradı.
Ama... Türk milletinin üzerine gidildikçe, asil karakteri daha da
öne çıkıyor. Nitekim, Kahveci'nin selamının boşa gitmediğini
anlatan güzellikler de yaşanıyor. Gurur abidemiz komandolarımızın,
İrfan Can'a gönderilmek üzere asker selamı verdikleri videolar
günün mana ve ehemmiyeti açısından şer odaklarına iyi bir ders
oldu.
*** Külliye'deki
resepsiyonda, dikkate değer bir sohbet konusu vardı.
"Acaba, davet askeri bir hava mı
kazandı?" diye soranlara veya "Sanki 30 Ağustos
töreniydi" benzetmesi yapanlara da rastlandı.
Doğrusu, Suriye'nin kuzeyinde parçalanan terör koridorundan
rahatsız olan çevrelerin topyekûn Türkiye'ye yüklenmeleri nedeni
ile salonda "asker millet" atmosferi oluşmadı
değil. Ancak, derinlemesine analiz edildiğinde oldukça özellikli
bir tablo çi...