Literatüre ekonomiyle girdi ama rahatlıkla siyasete de
uyarlanabilir. Hatta seçim dönemlerine denk de düşebilir...
O kavram "enflasyon uğultusu"dur. Türkiye gibi uzun yıllar yüksek
enflasyon ortamında yaşayan ülkelerin, düşük enflasyona geçi- şi
nasıl algıladığını örneklemek için anlatılır. Yüksek enflasyon "çok
gürültülü" ortama benzer. Enflasyonun düşmesi ise gürültülü
ortamdan çıkışa delalet eder. Hani, eğlence merkezlerinin duvarına
asılan uyarı levhalarındaki gibi... "İçerideki ses seviyesi geçici
duyma bozukluğuna yol açabilir!" Gerçekten, gürültüden uzaklaştıkça
uğultusu bir süre devam eder. Zamanla sükûnet hâkim olur. Ama
gürültünün biriktirdiği baş ağrısına da katlanmak
gerekir!
Seçim takviminin işlediği günler için "siyaset uğultusu"
tanımlaması yapabiliriz. Böyle günlerde, olağan zamanlarda söylenen
pek çok söz işitilmez. İşitilse de anlaşılmaz. Siyasi uğultunun
baskın olduğu anlar, "uyarı anları" değildir. Uyarının niteliği ve
değeri ne olursa olsun, gürültünün içinde kaybolur gider. "Yol
yakınken ikazda bulunayım" demenin maalesef karşılığı yoktur.
Sadece, kişisel duyguları tatmin etmekten ibaret kalır!