Haftasonu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun seçim mitinglerine
başladığı Erzurum ve Sivas'ta idim. Değerlendirme için erken. Ancak
hata payını üstlenerek öncü gösterge sayılabilecek izlenimlerimi
paylaşmak isterim.
1- Seçmen, tam manasıyla seçim havasına girmiş değil. Bunun
iki belirgin sebebi var.IMuhalefet yeni yeni meydanlara çıkıyor ve
sadece güçlü olduğunu düşündüğü merkezlere çalışıyor, tam saha
siyaset yapamıyor. II- Vatandaşta, "seçim yorgunluğu"
gözleniyor. 2014'te kader nitelikli iki kritik seçimde oy verdiği
için şimdilik enerjisini dışa vuramıyor.
2- AK Parti açısından, 2002, 2007, 2011 genel seçimlerine
benzer şekilde kampanyayı motive edecek güçlü unsurların eksikliği
fark ediliyor. 2002'de yerleşik partilere yönelen tepki, 2007'de
e-muhtıra ile siyasete müdahale, 2011'de darbe girişimlerinin açığa
çıkması gibi itici faktörler 2015 şartlarında pek
görülmüyor.
3- Seçmen, muhalefet partilerinden iktidar çıkmayacağını
biliyor. Ama vaatlerine kulak kabartıyor. Son düzlükte bu vaatleri
AK Parti'ye oy vermek için ilave beklentiye dönüştüreceği
hissediliyor.
4- "Yeni Anayasa, Paralel Yapı ile mücadele, Çözüm Süreci'nin
sağladığı nispi huzur ortamı, Başkanlık Sistemi'nin gerekliliği"
gibi konular seçmenin günlük konuşmalarında yer bulsa da
sürükleyici başlıkları "yatırım, istihdam, refah artışı talebi"
oluşturuyor. AK Parti'nin ekonomik kazanımlarını anlatma çabası ve
Yeni Türkiye idealine kitleleri davet çağrısı ile muhalefetin
bütçeyi alt üst edecek maliyetli popülist vaatleri taktik
savaşlarına sahne oluyor.