Tarihe geçen NATO Madrid Zirvesi'ni,
İsveç-Finlandiya'nın NATO üyeliğine davet edilmesi bağlamında ve
Türkiye'nin kazanımları yönüyle değerlendirmeden önce
"tarihi arka planı" hatırlamakta fayda var.
Ne kadar üyesi olursak olalım... Hatta ne
kadar emek ve katkı verirsek verelim...
Öncelikle, karşımızda NATO adı altında bütünleşik bir Batı
medeniyeti var. Türkiye'nin, terörle mücadele kararlılığıyla,
NATO'da sergilediği cesur tavrın, blok üyelerinde epey bir
gerginlik yarattığını kabul etmek durumundayız.
Bunu neden söylüyoruz?
Çünkü veto kartının uzun vadeye yayılması ülkemize
farklı maliyetler üretme potansiyelini bünyesinde barındırıyordu da
ondan. Biliyoruz ki... Ne kadar haklı olursanız
olun...