Bir süredir yazıyor, dilimizin döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye'yi farklı bir kulvara itmek ve "yönetilemez" duruma düşürmek isteyen, siyasete ve siyasetçiye duyulan güveni sarsmayı hedefleyen, devletin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanı'nı yıpratmaya uğraşan, milletin fertleri arasında "duygusal kopuş" amaçlayan sinsi bir oyunun tam ortasındayız. İşte bu nedenle, görüşü, inancı, kökeni ne olursa olsun bu ülkede yaşayan, ülkesini seven herkesin, bir diğerinin sevgisini ölçmeye kalkışmadan "sağduyu" ortak paydasında buluşması önemlidir.
***
Askere, polise, doktora ve giderek medyaya, siyasi partilere, sade
vatandaşa yönelen, karanlık ellerin parmak izi bıraktığı saldırılar
karşısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sergilediği "devlet
duruşuna", Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun aldığı inisiyatife
bizler de sahip çıkarız.
Dün sabah basın toplantısı düzenleyen Başbakan
Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un nereden ve kimden gelirse gelsin
her türlü şiddeti sert bir dille eleştiren, kitleleri demokratik
olgunluğa davet eden mesajına imzamızı atarız. CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü basın toplantısında
gençlere yaptığı "provokasyona gelmeyin" çağrısını "sorumlu
siyasetçi" kimliği ile not ederiz.