Bolu Kartalkaya'daki yangın faciasının daha ateşi sönmemişken
siyaseten başlatılan "sorumluluk
tartışması!" giderek tırmanıyor. Gözaltına alınan
veya tutuklananlar, ilk ifadelerinde kendilerinden başka herkesi
yangının faili gibi gösterdikçe ailelerin acısına, acı ekleniyor.
Ve maalesef zinde odaklar da kamuoyunu yönlendirmek hatta yargıyı
etki altına almak için sorumluluk tayini yapacak, kusur oranı
belirleyecek kadar ileri gidiyor. Sosyal medyada kurulan
mahkemeler, ön yargıyla (!) hüküm verme pervasızlığı
sergileyebiliyor.
Bugün bu anda; kişi, kurum, parti vb. boyutuna girmeden, ilkesel ve
yapısal anlamda bazı konuların altını çizmek, gelecek adına somut
tespit ve önerilerimizi ortaya koymak durumundayız!
Her şeyden önce, "İnsanı yaşat ki Devlet
yaşasın" (Şeyh Edebali)...