1- İftira ve iddianın sınırı
yoktur. Neden?
Çünkü, bizim sistemimizde etkili ve caydırıcı bir yaptırımı söz
konusu değildir de ondan.
2- Algı yönetme maksadıyla elmalarla armutları
aynı sepete toplamak da tehlikeli ve yanlıştır.
3- "Elinde çekiç olan, herkesi
çivi zanneder" misali, sözde dürüst, özde
oyuncu muhalif aktörler, önünde sonunda kurdukları tuzağa
düşerler.
Merhum Erdal İnönü, bir sohbetinde
aktarmıştı. "Gazetelerde, muhtelif
isimlerle ilgili iddiaları okuyorum. 'Allah Allah acaba
öyle mi olmuş' diyorum. Bir başka gün, kendimle
ilgili iddiaları görünce 'Bu kadar da yalan olmaz
ki' demekten kendimi alamıyorum!"
Evet...
Ortam öylesine bulanık hale getirildi ki. Bu tür puslu havalarda
sadece gölgesi ile var olan pek çok tip her an, herhangi bir kişi
ve kuruma dair spekülasyonu gündeme getirebiliyor.
Maalesef bu sıralar...