2016-2018 dönemini kapsayan "Orta Vadeli Plan"ın (OVP)
kodları piyasalar ve ekonomi yönetimi adına çok şey anlatıyor.
Her şeyden önce, "minimum üç yıllık bakışı açısının, mali
disiplinin, finansal dengelemenin ve yapısal
reformların", "savunulduğu gibi tek kişiye bağlı
olmadığı"anlaşılıyor. Önemli olanın, "siyasal istikrar, ne
yapacağını bilen kadrolar, uyum, kararlılık ve
uygulama" olduğu görülüyor. Bu hususu not etmenin önümüzdeki
yılların ve iş başındaki ekibin yapmak istediklerinin doğru
okunması bakımından faydası var.
OVP'nin teknik kısmında üç hususa dikkat çekmek gerek:
1- Enflasyon-büyüme-cari açık yaklaşımı.
2- Seçim dönemi vaatleri ve bütçedeki yeri.
3- Yapısal reform ufku.
Buna göre,
1- OVP, 2016 için enflasyonda "ılımlı düşüşü" esas
alıyor. Daha çok enflasyonu kontrol altında tutma ve ideal hedef
olan yüzde 5 sınırına indirmeye imkan sağlayacak"ekonomik ve siyasi
fırsat penceresini" iyi değerlendirme çabası fark ediliyor.
Plan,"büyümeye duyarlı karakteri" ile kendisini belli ediyor.
Büyümenin sağlıklı olabilmesi, enflasyonun tek hanede tutulabilmesi
ana eksen olarak sunuluyor. Alt gelir gruplarına kaynak transferi,
iç tüketimde nispi canlanma, AB kaynaklı dış talepte artış, özel
sektör yatırımları ve verimlilik faktörü büyüme dinamiklerinde
hatırı sayılır yer tutuyor. Cari açık ise bilhassa enerji
fiyatlarının sağladığı göreceli avantaj ve kamu maliyesindeki
sağlam duruş sayesinde yüzde 4 ve altındaki bir trendde tahmin
ediliyor.
2- Seçim döneminde ifade edilen, daha sonra acil eylem planı
ile takvime bağlanan vaatler hem OVP'de hem de bütçede hesaba
katılıyor.
Vaatlerin finansmanında, "kamu ve özelde tasarrufu artırma
önlemleri, vergide kayıtdışı alanın daraltılması, tahsilatta
performans artışı, özelleştirmeden gelir katkısı, dönemsel mali
düzeltme tedbirleri" gibi unsurlar büyük tablonun alt
başlıkları olarak karşımıza çıkıyor. Burada önemle üzerinde
durulması gereken husus, bütçe tarafından piyasalara"negatif sinyal
gönderilmemesi!" Bütçenin faiz dışı üretme kapasitesi, kamu
borç stokunun düşüş eğilimini sürdürmesi piyasa aktörleri için
ciddi mesaj değeri taşıyor.
3- Güncel ekonomi yönetiminin yanı sıra en fazla değer
verilmesi gereken konu "yapısal reformlar." Buradaki
yelpaze oldukça geniş. Bana göre, birinci konu, "yargı
reformu!" 6 öncelik üzerine bina edilen bu
reformun "yargıda ihtisaslaşma", "bilirkişilik", "iş
mahkemelerinde etkinlik" bölümleri ayrıca önemli. Reform
listesinde "istihdam piyasasının yeniden
yapılandırılması" gecikmiş ama gerekli bir iş. Sancılı
olacağına kuşku yok. Ancak "makulü bulmak" için zaman
geldi de geçiyor. "Yatırım ortamının iyileştirilmesi" ise
bitmeyecek öykü olmaya devam edecek. Yani bir seferlik çaba olarak
kalmayacak. Her zaman "en az bürokrasi en etkin
yatırım" ilkesi gözetilecek.
Kuşkusuz her şey toz pembe değil.