Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne, (MGSB) "legal görünümlü
illegal yapı" olarak yansıyan Paralel Devlet Yapılanması (PDY) ile
mücadelede ciddi zorluklar söz konusu. MGSB'de tehdit unsuru olarak
tanımlanan bu tür oluşumların, suç örgütü olarak ete kemiğe
büründürülmesi kolay olmadığı gibi açık veya kripto unsurlarınca
sürecin sabote edildiği bir gerçek. Meselenin, Cumhurbaşkanı
tarafından ele alındığı ciddiyetle siyaset kurumu ve bürokrasi
tarafından da aynı kararlılık ve dikkatle değerlendirildiğini
söylemek hâlâ güç! Bunun nedenleri ise çok açık...
1- PDY'nin varlığına ve organize suç işleme kapasitesine ikna olan
kesimler bile meselenin operasyon boyutu başlayınca tuhaf şekilde
sütre gerisine çekiliveriyorlar.
2- Hukuki süreç, kritik adımlar atmayı gerektirdi mi ya "sermaye
güvenliği" ya da "medya özgürlüğü" tartışması alevlendiriliyor.
3- PDY ile mücadele, az sayıda yargı ve emniyet mensubunun çabası
ile ilerliyor.
4- PDY ana davası açılıp, yargılama süreci başlayıp, deliller,
tanıklar konuşmadıkça, tekil operasyonlar resmin bütününün
görülmesini engelliyor.
5- Uluslararası toplum ya enstrüman olarak kullandığı ya da tam
anlamlandıramadığı için PDY'yi bir türlü terör örgütü gibi görmeye
yanaşmıyor...