Şimdi işaret edeceğim husus, sadece bugüne özgü olmadığı gibi
Türk siyasetinin, haliyle o siyasetin yapıldığı ekonomik ve
sosyolojik zeminin de yapısal problemlerindendir.
Öncelikle hatırlatmak isterim ki...
Ekonomide, "sihirli değnek" yoktur.
"Kararlar, tercihler ve tedbirler" vardır.
Hedefe ulaşmak yani ekonomiyi sürdürülebilir istikrar içinde iş, aş
üreten ve adil dağıtan koşullara taşımak, milletin güçlü desteğini,
öngörülebilirliği, güven ortamını gerektirir. Kuşkusuz, dış
gelişmelerin tüm bu çabaya katkı verecek şekilde cereyan etmesi de
önemlidir.
Türkiye, yönetimde hangi siyasi kadrolar olursa olsun, ithal etmek zorunda kaldığı ürünleri -ki enerji bunların başında gelmektedir- maliyetini gözeterek iç piyasada satmak zorundadır.