64. Hükümet "güvenoyu" aldı ve artık iş zamanı. Lakin Türkiye "dinamik bir ülke." Her an sürpriz olaylar gelişebiliyor. Veya geride kalan ajandaların bazı başlıkları güncellenebiliyor.
Sürpriz olay bağlamında, "Türkiye-Rusya" ilişkilerinin seyrini ele almak mümkün. Bu konu, Bakanlar Kurulu'nun da Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nun da ana gündem maddesi idi.
Eski ajanda kapsamında ise "Babacan- Merkez Bankası" denklemine ve siyasi ısrarlara ayrıca parantez açmak gerek.
Israrlı uyarılara, ekimde yapılan 5 ayrı toplantıya rağmen, Rus jetlerinin Türk hava sahasını ihlali ve bir savaş uçağının düşürülmesi sonrası müthiş gelişmeler yaşanıyor. Kremlin'in siyasi ve askeri tezlerine karşı pozisyon alınıyor, ekonomik yaptırımlarına karşı tedbirler geliştiriliyor. Örnekler vermek gerekirse...
1- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov arasındaki telefon konuşması... Lavrov, "Ege'de de hava sahası ihlalleri oluyor ama uçaklar vurulmuyor" dediğinde, Çavuşoğlu'nun, "Türkiye ile Yunanistan arasında iletişim mekanizmaları var ve işliyor. Aynı mekanizmayı Rusya ile de kurduk ama işletilmedi" cevabını veriyor. Yakın tarihte Türk ve Rus askeri yetkililerinin bir araya gelmesi ihtimal dahilinde. Ancak askeri analistler, "Ruslar, askeri rövanş peşinde koşmaya devam eder" görüşünde.
2- Rusların, Türkiye'den yaptığı gıda ürünleri ithalatını kesmesi kararı... Bağımlılık düzeyinin arttığı küresel ekonomide her kararın çift taraflı bıçak misali çalıştığı bir gerçek. Türkiye, Rusya'ya yaptığı ihracatın yönünü değiştirmeye uğraşırken Rusya alternatif tedarik için çabalayacak. Rusya'da gıda kaynaklı enflasyon artacak, Türkiye'de ise ihracat kaybının telafisi zaman alacak.