Nisan ayında Ağrı-Diyadin'de yaşanan çatışmanın ardından, acaba
bölgede asayiş ne durumda? Özellikle seçim güvenliği önlemlerine
karşı, terör örgütü hangi taktikleri uyguluyor? 7 Haziran gecesi
için öncelikli 17 ilde hangi hazırlıklar yapılıyor?
Bu soruların yanıtları, HDP'yi Türkiye partisi yapma iddiasının
arka planını okumak bakımından önemli. Yanlış anlaşılmasın, terör
örgütünün silahtan arındırılması, siyasetin silahla bağının
kesilmesi hepimizin desteklediği, ülkenin bekasıyla ilgili büyük
barış projesi. Lakin silahlı unsurlar sahada gezinirken doğuda
demokratik siyasetten söz etmek, batıda Türkiyelileşmekten dem
vurmak tam bir illüzyon!
***
Yukarıdaki soruların hem devlet kurumları hem de örgütün
faaliyetleri yönüyle değerlendirilmesi gereken karşılıkları söz
konusu.
Mülki idare ve güvenlik bürokrasisi penceresinden bakıldığında,
"etkin koordinasyon" için müthiş çaba sarf edildiği söylenebilir.
Yani... Bölgedeki komutanlarla valiler arasında yakın çalışma
ortamı tesis edilebildi. Askerler; valileri, kaymakamları,
başsavcıları, emniyet müdürlerini, hatta kıdemli hakimleri ziyaret
ediyor. Birlikte karakolları da geziyorlar. Anlık istihbarat ve
bilgi paylaşımında bulunuyorlar. Askeri kaynaklar, "Bu işbirliği ve
birbirini anlama süreci keşke daha önce yaşansaydı terörle mücadele
30 yıl sürmezdi. Şimdi daha iyi bir noktadayız" diyorlar