Yarın büyük gün. Türk siyasi tarihinde yeni bir dönem açılıyor.
Düne takılanın, eskiye özlem duyanın içselleştiremeyeceği hatta
anlayamayacağı yepyeni siyasi kodlar hayata geçiyor.
AK Parti'nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi ile hem "Partili
Cumhurbaşkanlığı" sistemi tecrübe edilecek hem de Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan için çok daha geniş tabanlı istişare ve etkileşim
imkânı doğacak.
Bugün Türkiye'de taraflı tarafsız herkes, ülkedeki
değişimi başaracak tek liderin Erdoğan olduğunu kabul ediyor. İşte
bu yüzden Kongre'nin mesajının "Demokrasi, değişim,
reform" olması çok anlamlı... Ama her kesim, kendi anlayışı
doğrultusunda Erdoğan'ın değişmesini bekliyor. Tabii böyle bir şey
hem gerçekçi hem de mümkün olmaz.
Erdoğan, tarzı, tavrı, söylemi ve fikirlerini hayata geçirme
yöntemleri ile açık ve net bir aktör. Ona dair beklentilerin
büyüklüğü, AK Parti'nin reformcu kimliğinden kaynaklanıyor. Reform
motoru çalıştıkça, ekonomi istikrarlı seyrettikçe AK Parti de
büyüdü, Türkiye de... Büyüyen Türkiye'den herkes nasibini
aldı.