Şehrin en kalabalık noktasında yüzlerce kişinin yaşadığı
binaların arasına akaryakıt istasyonu kondururuz. Altı dükkân üstü
daire şeklinde apartmanlar dikeriz. Bodrum katlarını atölyeye veya
gece kulübüne çevirir, çıkış kapısını kapatırız. Araç muayenesine
giderken komşunun yangın söndürme tüpünü idareten alır, kendimizi
kandırırız! Gıdada tağşiş yapar, süte su katar, fıstık yerine
bezelye kullanırız! Kurallara uymayı zül addederiz. "İş
sağlığı ve güvenliği" deriz ama göstermelik faaliyetlerle
yetiniriz.
Her türlü mevzuatın arkasından dolanmayı severiz. Sıkışırsak bir
tanıdık buluruz. "İdare et abi! Bizim arkadaşımız
abi! Gariban abi" edebiyatıyla yan yollara
saparız. Bürokrasi dersen, sorumluluğu...