Türkiye ilginç, ilginç olduğu kadar da şaşırtan bir ülke.
Karamsarlığa kapıldığınız anlarda, umut verici bir olaya şahit
olabiliyorsunuz.
Bugün, yine Ankara'daki terör saldırısının arka planı, hedefleri,
(soruşturmanın gizliliğini zedelemeyecek sınırlarda) elde edilen
bulgular ile ilgili bilgi ve tespitleri paylaşacaktım. Ancak,
önceliğimi değiştiren bir an oldu...
Önce şunu belirteyim...
İnsanların, inançlarını özgürce yaşamalarını savunurum.
"İnanç, İbadet, Ahlak ve Hukuk" üzerine bina edilen güzel dinimizin
dünyevileşmesine, dünyevi iş ve beklentilere konu edilmesini öteden
beri reddederim. Bu hassasiyeti vurgulamamın nedenine
gelince...
Dün, Cuma Namazı için Çankaya Köşkü yakınlarındaki Hasan Tanık
Camii'ndeydim. Reşit Galip Caddesi'nde saat 13.30'da bir toplantıya
katılacaktım.
Cuma sonrası gecikmemek için tesadüfen yakınlardaki Hasan Tanık
Camii'ne girdim.
Minberde, önceden hazırlanmış matbu vaazı okumayan, Kur'an'ın
faziletini doğaçlama anlatan din görevlisi ilgimi çekti. Derken,
vaazın İngilizce özeti başladı.