Geçici hükümetin kurulmasının toz dumanı arasında, 12 Eylül'de
gerçekleşecek AK Parti 5. Olağan Büyük Kongresi'ne yönelik
hazırlıkları göz ardı etmemek lazım. BaşbakanAhmet Davutoğlu'nun
geçen yıl bugün olağanüstü kongre ile genel başkanlığa geldiği
hatırlandığında bir yıl içinde köprünün altından çok sular aktığı
bir gerçek. 7 Haziran'da AK Parti'nin tek başına iktidarı
kaybettiği, Çözüm Süreci'nin askıya alındığı, Başkanlık Sistemi'ne
geçiş iddiasının ertelendiği bir yılı geride bıraktık. AK Parti'de,
"yeni merkez inşası" denemelerinin görüldüğü bir süreci de yaşadık.
Gelinen aşamada seçimlerin yenileceği bu ortamda;
Cumhurbaşkanı'nın sistem içindeki yeri ve önemi
tescillendi.
AK Parti'nin, "Erdoğan karşıtlığı ile bilenen cephenin
oyununa gelmemesinin" ne kadar belirleyici olduğu iyice
anlaşıldı.
Parti'nin kan tazelemesinin, gelenekle geleceği buluşturan,
ortak irade ile gerçekleşebileceği artık kabullenildi.