Bayram sonrası hareketlenecek siyasi gündemin önemli bir başlığı da Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri normalleştirme sürecinin Meclis aşaması olacak.
İsrail'in Gazze'ye saldırıları ile gerilen, Mavi Marmara krizi nedeniyle kopan Ankara- Tel Aviv ilişkilerini onarma süreci gerek içeride gerekse çevre ülkelerde farklı tonda eleştiri ve hatta saldırıların hedefi olmaya aday. Bir başka anlatımla Türkiye- İsrail ilişkilerinin yeniden tesisi, küresel toplumla yıllar sonra buluşan İran ve Türkiye'deki uzantıları bakımından farklı anlamlar ifade etmekte. Haliyle, Meclis'teki siyasal muhalefet kadar siyaset dışı muhalif odakları da dikkatle not etmek gerekecek.
Kuşkusuz, Filistin davasına kendisini adamış, İsrail'in 68 yıllık uygulamalarına karşı çıkmış "samimi gruplar" bu odak kavramının kapsama alanı dışında...
***
Türkiye ile İsrail arasında diplomatik temsil düzeyinin yükseltilmesini, iki ülkenin uluslararası kuruluşlar zemininde birbirinin ayağına basmamasını, enerji ve savunma başta olmak üzere ticari ortaklığını geliştirmesini isteyenler kadar istemeyenler de olduğu bir gerçek. Reel politiğin konuştuğu mevcut şartlar altında bile İsrail'le ilişkiler konusu, Türkiye için Filistin'den asla bağımsız ele alınacak bir konu olmayacak.
***
Türkiye ile İsrail'i aynı fotoğraf karesine taşıyan aşamaları, diplomasi ve hukuki karşılıkları ile birlikte görmek lazım. Yani... Meseleyi, sadece Meclis'e sunulacak metinden ibaret saymak eksik ve yanıltıcı değerlendirmelere yol açabilir.