Referandumun ardından gündem, "seçimden geçime yani ekonomiye" dönmeye başladı. Siyasal basınç azaldıkça ekonominin genel gidişatı ile ilgili birbirinden önemli değerlendirme ve yorumlar da birbirini izlemekte. Kısa vadeden ziyade orta ve uzun vadeye bakanlar açısından Türkiye ekonomisi yine "fırsatlar sunuyor." Peki, "Bunu, neyedayanarak söylüyoruz?" Ağırlıklı olarak küresel yatırımcılardan gelen net mesajlara göre.
Nitekim IMF ve Dünya Bankası ara dönem toplantıları için yakın zamanda ABD'ye giden ekonomi kurmaylarına aktarılan görüşler, ileriye dönük ciddi sinyaller içermekte. Örneğin, JP Morgan'ın yaptığı sunuş ve ardından sorulan sorulara uluslararası sermayenin verdiği yanıtlar... Hele biri var ki gerçek anlamda gösterge:
"Gelecekte yatırım yapmayı düşündüğünüz veya portföyünüzü artırabileceğiniz 3 ülkeyi sıralar mısınız?" O ilk 3'ün içinde mutlaka "Türkiye" de var.
İşte bu nedenle Türkiye'nin, referandumun sonuçlarını doğru tahlil ederek, 2019'a kadar geçecek süreyi etkili ve verimli kullanması, yani "pozitif sürprizlerle piyasaları peşindensürüklemesi" gerekli.