Milletvekilleri, parti grup yöneticileri, bakanlar, bürokratlar
ve nihayet genel merkez yönetim kadrosu. Bu değişim zincirinin son
halkasını da belediye başkanları oluşturacak.
AK Parti'nin bugün gerçekleşecek 6. Olağan Kongresi,
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte devlette başlayan
büyük dönüşümün, siyasetteki karşılığını da ortaya koyacak.
Kongre'nin en kritik yönünü, Başkan Tayyip Erdoğan'ın, yeni dünya
sistemine ve bu sistemde Türkiye'nin yerine ilişkin mesajları
oluşturacak.
Washington- Ankara yüksek gerilim hattında yaşananlar, basit bir
"ajan papaz sorunundan" ibaret olmadığı içindir ki Erdoğan 24
Haziran seçimlerindeki güven tazelemesini, bu kez AK Parti'nin yeni
kurumsal mimarisi üzerinden -daha çokdışarıya karşı gövde
gösterisine dönüştürecek.
Lakin...
Siyasetteki asimetri, yani rakipsizlik AK Parti'de de yer yer "aşırı özgüven ve vasatizm" problemleri de üretti. "Kibir, kamu imkanlarına yaslanma, ötekileştirme" türü rahatsızlıklar bazı noktalarda bünyeye girdi. Başkan Erdoğan'ın yüksek liderliği sayesinde negatif etkisi nispeten az hissedilen bu ve benzeri davranış sapmalarının önümüzdeki dönemde AK Parti içinde artık karşılık bulamayacağını net bir şekilde söyleyebiliriz. Neden?
Çünkü, lideri özveriyle çalışan, milletle el ele gönül gönüle yürüyen, kitleleri gerektiğinde fedakarlığa çağıran karakterde iken o liderin partisinin genetiği değişmiş siyasi organizma olması beklenemez.
Özetle...
AK Parti Kongresi; küresel sistemdeki değişimin ayak seslerinin duyulduğu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişte bir merhalenin daha aşıldığı, partinin fabrika ayarlarına dönüşüyle ilgili tartışmaların son bulduğu bir toplantı olarak tarihe geçecek.