Çok kutuplu karakteri ve artan riskleriyle, hibrit tehdit
arenasına dönüşen dünya bambaşka bir noktaya gidiyor. Tankla, topla
yapılan savaşların yerini, yazımların konuştuğu yepyeni mücadele
yöntemleri alıyor. Küresel gelişmeleri etkileme kapasitesine sahip,
orta ölçekli bir ülke olarak Türkiye, savunma ve istihbarat
alanında kat ettiği mesafeyi kalıcı kılacak, ikinci nesil
reformları da gerçekleştirmek zorunda. İşte bu yönüyle bakıldığında
Milli İstihbarat Akademisi'nin
(MİA) kuruluşuna özel olarak eğilmek gerekiyor.
Evet, MİT'in desteği yadsınamaz gerçek ama MİA, sanıldığı gibi
Teşkilat'a ajan yetiştirecek bir organizasyon değil. Kanımca
isminin "Türkiye İstihbarat Akademisi" olarak
yenilenmesi daha kapsayıcı perspektif de sunacaktır.
Dün, MİA Başkanı Prof. Dr....