Hakikaten tarihi günlerden geçiyoruz. Ekonomi politikasındaki
yeni yazılımın kodlarını çözmek, geleceğe dair tahmin ve hedefleri
analiz etmek durumundayız. Halen kurların yakıcı ama aynı zamanda
Türkiye'nin gerçek kapasitesi, imkan ve kabiliyeti ile uyumlu
olmayan seviyesi, özünde siyasal ve stratejik bilek güreşi
yaşandığını teyit etmektedir. Tabii bu tür özellikli dönemlerde,
hamasetten mümkün olduğunca arındırılmış, samimi, anlaşılabilir,
ölçülebilir ve hatta takvimlendirilebilir bilgilendirmenin
gerekliliği de ön plana çıkıyor.
Neden? Çünkü, puslu ortam bekleyen zinde odaklar; sade vatandaştan
esnafa, iş insanından fon yöneticisine kadar uzanan geniş bir
yelpazede, moral faktörleri aşındırmak için elinden geleni ardına
koymuyor! Ve maalesef, sosyal medya manipülasyonlarıyla şekillenen
sürü psikolojisiyle gelişen süreçte, kitlesel ve riskli hareketlere
zemin yaratılabiliyor. İşte bu hal ve şartlarda ekonomide,
"güven unsuru",
"öngörülebilirlik" ve "beklenti
yönetimi" kritik önemini koruyor.
Şunu unutmayalım...
Düşük faiz koşulları için mücadele etmek, esasen dünyadaki yerleşik
finansal çevrelere...