Merak edenler için söyleyeyim.
Yeni ve yenilikçi bir ekonomik metin hazırlanıyor. Buna "Stratejik
Yol Haritası" da denilebilir.
Birincisi... Orta Vadeli Program adıyla, mantığıyla ve pratiğiyle
değişime uğruyor. Sadece bir ipucu vereyim.
"3 yıllık plan hazırladım, açıkladım.
Seneye bakarız" mantığı tarih oluyor.
Taahhütleri güçlü, gelişmelere göre piyasa paydaşları ile
değerlendirilen, hatta şartlara göre güncellenen bir plan modeli
bu.
İkincisi... Maliye politikalarında "öngörülebilirlik"
hedefleniyor.
Nedir o? Bir tür "mali disiplin kurallar manzumesi." Yani, hangi
göstergeler altında harcama kısıcı önlemler alınacağı, ne zaman
gelir artırıcı önlemlere başvurulacağı hususları, piyasalar
açısından belli tahmin sınırları içinde olacak. Buna, açık, etkin
ve sürdürülebilir maliye politikası yaklaşımı da denebilir.
Üçüncüsü... Yüksek maliyetli, kısa vadeli fon girişi yerine düşük
maliyetli, uzun vadeli döviz girişini teşvik edecek bir politika
seti üzerinde çalışılıyor. Şimdilik bu kadarını belirteyim.
Dördüncüsü... Reel sektörde de dönüşüm amaçlanıyor. 2001 sonrası
nasıl ki bankacılık sisteminin çalışma tarzı, risk yönetimi ve
sermaye yeterliliği kriterleri değişti ve başarılı neticeler alındı
ise benzeri yeniden yapılanmanın reel sektörde de
gerçekleştirilmesi üzerinde duruluyor.
Beşincisi... Bankacılık sektöründe verimliliği, kârlılığı aşağıya
çeken veya maliyeti artıran tüm unsurlara detaylı bakılıyor. Kamu
bankacılığı da bu kapsamda ele alınıyor.
Ve bütüncül bir yaklaşımla...
Güven veren, istikrarlı bir ekonomik çerçeve içinde, düşük tek
haneli enflasyon ve cari açık ile Türkiye'yi 2023 hedeflerine
taşıyacak sürdürülebilir büyüme, teknolojik sıçrama ve bilhassa
genç istihdamında somut sonuçlar arzulanıyor.
Bu vesile ile kişisel olarak bir hususa işaret etmek isterim.
Önemsediğim husus, "bekle- gör" çizgisinde kontratak yapmak için fırsat kollayanlar bile değil.
Başkan Tayyip Erdoğan ile bitip tükenmek bilmeyen şekilde rövanş peşinde koşan bir azınlığın tutumu.
"Cumhurbaşkanı, ekonomide son kozunu oynadı. Ekonomi toparlayana kadar bizler at koşturur, yazılı olmayan kurallarımızı dayatırız" diye muhtelif kapalı mahfillerde konuşanlar... Onların dönemi kapanıyor. Elini taşın altına uzatanlar için kim olduklarına bakılmaksızın umut verici bir süreç başlıyor.