Bağışıklık, içeriden ve dışarıdan gelişen tehditlere karşı
yapısal direnç mekanizmasıdır. AK Parti, 17 yıl boyunca farklı
tehlikelerle karşılaştı ve siyasi bağışıklığı sayesinde bu
risklerin üstesinden gelebildi. Bugün, dış tehditler konusunda
tecrübeli olan AK Parti bünyesi, iç tehditlerle de yüzleşmek üzere.
Evet, geçmişte de AK Parti ekseninden ayrılan ve kısa ömürlü olan
hareketler yaşandı. Ama bu kez aynı anda iki damardan büyütülen,
yeni hükümet modelinin oluşturduğu sistemik unsurlardan da
beslenen, dış desteği mutlak, sermaye ve bürokrasi katkısı su
götürmeyen yapılanmalar söz konusu. Üstelik, anayasal kriterlerin
herhangi bir partinin "marjinal önemini" hayli
artıran yönleri de mevcut. Tek başına bu durum bile kurulmakta olan
partileri, olduğundan büyük veya etkin gibi gösterme potansiyeli
taşımakta.
Buna karşın AK Parti'de ise "her işte bir hayır
vardır" dedirten gelişmeler de yaşanmakta. Partinin,
sürekli dikiz aynasına bakmak yerine, doğrudan kendisine yani içine
bakması başlı başına bir fırsata dönüşmekte. Bir dönem AK Parti'de
aktif siyaset yapan, halen aynı çatının altında bulunan ancak
kendisini dışlanmış, değersizleştirilmiş veya kırgın hisseden geniş
bir kitle ile sıcak temas döneminin başlaması da çok anlamlı.
Cumhurbaşkanı'nın yüz yüze görüşmeleri, açtığı bir dizi telefon,
sanılandan da fazla şeyi değiştirmekte. Külliye'nin siyasi çekim
gücünün dışına çıkmaya meyilli, yörüngeden uzaklaşma arayışındaki
yol arkadaşlarının, halihazırdaki duygusal kırılma çizgisinden
ayrışarak yeniden rasyonel düzleme taşınması da oldukça kritik.
*** AK Parti'nin, insanı merkezine alan devlet-millet ilişkisinde sivil dengeyi tesis eden, özgürlük-güvenlik ikileminde bireysel alanı genişletmeyi hedefleyen çizgisini tahkim etmesini de dikkatle izlemek gerek. Partinin, eski günlerini aratmayacak ölçüde "politika üretim odağ...